eeg çekimi

EEG uzun yıllardır kullanılmaktadır ve güvenli bir prosedür olarak kabul edilmektedir. Bu anlamda testin doğrudan herhangi bir rahatsızlığa yol açması söz konusu olmamaktadır.

Elektrotların beyin aktivitesini kaydettiği süre boyunca hastayı elektrik çarpması riski yoktur. Nadir durumlarda EEG, nöbet bozukluğu olan bir hastanın nöbet geçirmesine neden olabilmektedir.

Bunun nedeni ise çoğunlukla yanıp sönen ışıklar veya test sırasında dahil olabilecek derin nefes alma eylemleridir. Öte yandan hasta, prosedür öncesi tüm endişelerini sağlık uzmanına bildirmeli ve işlem ile ilgili tüm detayları öğrenmelidir.

Bunun yanı sıra EEG testinin okunmasını engelleyen faktörler ise şunlar olabilir:

  • Hastanın aç kalmasından kaynaklanan hipoglisemi,
  • Testler sırasında kontrol edilemeyen vücut veya göz hareketi,
  • Sakinleştirici ilaçların yan etkileri,
  • Kafein içeren içeceklerin tüketilmiş olması,
  • Saçların yağlı olması veya test öncesi saç ürünü kullanımı.

EEG çekimi nedir?

Tıbbi adı elektroensefalogram olan EEG, kafa derisine bağlanan küçük, metal elektrotların beyin aktivitesini ölçtüğü bir tanı prosedürüdür.

Beyin hücreleri, elektriksel dürtülerle iletişim kurmakta ve uyku esnasında dahi her zaman aktif kalmaktadır. Bu aktivite ise bir EEG kaydında dalgalı çizgiler olarak görünmektedir. Özellikle epilepsi konusunda tanı testi olarak kabul edilen EEG, diğer beyin bozukluklarının teşhisinde de önemli rol oynayabilmektedir.

EEG, beyin dalgalarındaki veya beynin elektriksel aktivitesindeki anormallikleri saptayan bir testtir. İşlem sırasında hastanın saç derisine ince telli, küçük ve metal disklerden oluşan elektrotlar yapıştırılmakta ve bu sayede beyin hücrelerindeki aktivitelerin sonucunda ortaya çıkan küçük elektrik yükleri incelenmektedir.

Bu yükler, bilgisayar ekranında bir grafik halinde görülebilmektedir. İşlem sonrasında ise bu grafikler ile elde edilen veriler, uzman hekim tarafından yorumlanarak olası problemlerin tanısı güçlendirilmektedir.

EEG ne için yapılır?

Epilepsi başta olmak üzere diğer nöbet bozukluğu içeren hastalıklarda, beyindeki anormalliği teşhis etmeyi mümkün hale getiren ve bu özelliğiyle de eski yıllardan beri sıkça uygulanan EEG, beyindeki hasarın boyutunun anlaşılabilmesi adına da tercih edilen bir yöntemdir.

Beyinlerindeki tümörden veya felçten kaynaklanabilecek lezyonları olan kişilerde, lezyonun boyutuna ve konumuna bağlı olarak alışılmadık derecede yavaş EEG dalgaları ortaya çıkabiliyorken, epilepsinin söz konusu olduğu durumlarda ise sonuçlarda hızla yükselen beyin dalgaları izlenmektedir.

Alzheimer, birtakım psikozlar ve narkolepsi olarak da bilinen uyku bozuklukları gibi beyin aktivitesini etkileyen diğer bozuklukları teşhis etmek için de kullanılabilen bu test ile aynı zamanda komadaki hastaların mevcut durumları da değerlendirilebilmektedir.

Buna göre kalıcı komadaki bir kişide beyin ölümünü doğrulamak için EEG kullanılabilmektedir. Öte yandan tıbbi olarak indüklenen ve halihazırda komada olan hasta için en doğru anestezi seviyesini bulmaya yardımcı olması adına sürekli EEG izlemesi yapılabilmektedir.

EEG ayrıca beynin genel elektriksel aktivitesini belirlemek için de kullanılabilir. Cerrahi prosedürler sırasında beyindeki kan akışını izlemek için tercih edilen en kolay ve hızlı yollardan biri bu testtir.

EEG hangi hastalıkların teşhisinde kullanılır?

Hafıza sorunlarına sebep olan hastalıklardan, çeşitli tümör ve beyin hasarlarına kadar birçok sorunda yol gösterici bir tanı yöntemi olan EEG, özellikle nöbetlerin temel nedeninin ve beynin hangi noktasında oluştuğunun tespitinde uzmanlara oldukça yardımcı olmaktadır.

Bayılma, bilinç bulanıklığı ve benzeri semptomların eşlik ettiği sorunlarda altta yatan faktörü bulmaya yönelik uygulanan bu test ile aşağıdaki birçok hastalığın tanısını koymak ve güçlendirmek de mümkün olmaktadır:

  • Epilepsi, felç veya demans,
  • Kafa travmasının neden olduğu beyin hasarı ve beyin tümörleri,
  • Çeşitli sebeplerle oluşabilen beyin işlev bozuklukları (ensefalopati),
  • Narkolepsi ve uyku apnesi gibi uygu bozuklukları,
  • Herpes ensefaliti olarak da bilinen beyin iltihabı,
  • Creutzfeldt-Jakob (deli dana) hastalığı.

EEG nasıl çekilir?

Farklı çeşitleri bulunan EEG testinin çekim prosedürü çoğunlukla aynı adımlarda gerçekleşmektedir. Birbirinden ayrılan noktaları ise şu şekilde açıklanabilir:

  • Rutin EEG: İşlem sırasında hastadan farklı nefes alma tekniklerini uygulaması (nefes tutma, kesik kesik alma gibi) ve yanıp sönen bir ışığa doğru sabit bakması istenebilir.
  • Prolonged EEG: Nöbetlerin temel nedeninin tespit edilmesi için bu tip bir EEG tercih edilmektedir.
  • Ayaktan EEG: Çekimi 1-3 gün arasında sürebilen bu testte, hastanın günlük rutini süresince izleme yapılmaktadır.
  • Video EEG: Bir beyin aktivitesinin veya nöbetin görülmesini mümkün hale getiren bu yöntemde ise EEG, video kaydının eşlik ettiği bir zaman diliminde uygulanmaktadır.
  • Uykuda EEG: Özellikleri çeşitli uygu bozukluklarının teşhisine yardımcı olan bu EEG tipinde ise uygulama, hastanın uyuduğu süre boyunca devam etmektedir.

Genel olarak bakıldığında ise EEG prosedürünün en temel özelliği, hastanın baş kısmına yerleştirilen elektrotların bulunmasıdır. Bu nedenle çekim öncesinde hastanın dikkat etmesi gereken en önemli nokta, saçlarının bir gece önceden yıkanmış ve ardından hiçbir farklı ürün kullanılmadan sadece durulanarak kurutulmuş olmasıdır.

Uygulama öncesinde saç kremi, saç spreyi veya jöle gibi herhangi bir saç bakım ürünü kullanılmamalıdır.

Testten 8 ila 12 saat önce kafein içeren herhangi bir yiyecek veya içecek tüketmekten kaçınılmalı ve kullanılan ilaçlar hakkında mutlaka hekime bilgi verilmelidir.

Bununla birlikte hastanın kan şekerinin dengeli olması adına aç kalmaması da önerilmektedir. Eğer EEG çekimi uyku esnasında yapılacaksa, bir gece öncesinden hastanın daha az uyuması istenebilir. Bu sayede çekim esnasında uykuya dalması çok daha kolay olacaktır. Çekimin başlaması ile birlikte aşağıdaki adımlar takip edilmektedir:

  • Teknisyen tarafından hastanın baş ölçümü yapılır ve elektrotların yerleştirileceği noktalar tespit edilir.
  • Elektrotlar, özel bir yapıştırıcı kullanılarak hastanın baş bölgesine sabitlenir. Daha sonra kablolar yardımıyla beyin dalgalarının iletileceği EEG cihazına bağlanır.
  • Bazı durumlarda elektrotların tek tek yapıştırılmasından farklı olarak tüm elektrotları içeren özel bir başlık da kullanılabilmektedir.
  • Testin başlaması ile birlikte hastadan gözlerini kapatması, rahatlaması ve test süresince hareketsiz kalması istenmektedir. Prosedür devam ederken bazı hastalardan bir metin okuması, gözlerini açıp kapatması, derin nefes alması, basit hesaplamalar yapması veya belli bir görsele bakması da istenebilmektedir.
  • Test boyunca hasta, ilgili sağlık uzmanı tarafından izlenmekte ve yutkunma veya göz kırpma gibi yanlış bir okumaya neden olabilecek hareketler gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra bir video kamerayla da hastanın vücut hareketleri eş zamanlı kayıt altına alınmaktadır.
  • İşlemin tamamlanmasının ardından elektrotlar veya elektrotları içeren başlık çıkarılmakta ve hasta günlük hayatına devam edebilmektedir.

EEG çekimi kaç dakika sürer?

Hazırlık süreci dahil olmakla birlikte bu test yaklaşık 45 dakika ile 2 saat arasında sürebilmektedir. EEG prosedürü tamamlandıktan sonra elektrotların sabitlenmesi adına kullanılan ve pasta adı verilen yapıştırıcı macun ise ılık su ve aseton yardımıyla temizlenmektedir.

Sonrasında hastanın saçını evde yeniden yıkaması gerekebilir. Saçlı deriye yapıştırılan bu madde saç için tamamen zararsızdır ve işlem sonrasında herhangi bir dökülmeye sebep olmamaktadır.

Test öncesinde bir sakinleştirici alındıysa, etkisi geçene kadar hastanın dinlenmesi tavsiye edilmektedir. Bununla birlikte elektrotların yerleştirildiği yerlerde cilt tahrişi veya kızarıklık varsa bunun da birkaç saat içinde geçmesi beklenir.

EEG sonucu hemen çıkar mı?

EEG kaydı tamamlandıktan sonra uzmanlar, yorum ve sonuçlar ile birlikte tüm kaydı EEG tetkikini isteyen doktora iletmektedir.

Bu durum biraz zaman alacağı nedenle EEG sonucunun, çekimin yapıldığı aynı gün içerisinde alınması mümkün olmamaktadır. Hastanın sonucu alması, birkaç gün ile bir hafta kadar sürebilmektedir.

EEG sonuç yorumlama işlemini kim yapar?

EEG çekimi, uzman hekimin denetiminde olmak üzere elektronörofizyoloji teknikeri tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu kişiler, beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarının işleyişini analiz eden, bu fonksiyonların bozulması sonucu oluşan hastalıkların teşhisinde doktorlara yardımcı olan sağlık teknikerleridir.

Beynin çeşitli noktalarından gelen sinyallerin kayıt altına alındığı bu prosedürün yardımıyla asıl hastalık tanısını koyacak kişi ise bir nöroloji uzmanı olacaktır.

EEG sonuçları güvenilir mi?

Dünyada 1940’lardan beri kullanılan ve günümüz teknolojisi ile geliştirilen EEG, son derece güvenilir bir testtir. Tamamen ağrısız ve rahat olan bu prosedürde, hastanın saçlarının dağılması ve muhtemelen yorgun hissetmesi dışında karşılaşacağı herhangi bir aksi durum bulunmamaktadır.

Öte yandan beyin dalgalarının detaylı olarak değerlendirilmesine yardımcı olan bu testin sonuçlarında da hata payı yok denecek kadar azdır. EEG, çekimi süresince hastanın sürekli olarak izlendiği bir uygulamadır.

Bu nedenle herhangi bir olağandışı durumda işleme ara verilebilmekte ve hastanın hazır olmasıyla çekim devam ettirilebilmektedir. Bu da prosedürün sonuçlarının güvenilir olmasında etkili en önemli özelliklerden biridir.

EEG’nin bozuk çıkması ne anlama gelir?

EEG bozukluğu genelde sonuçlarda, nöbet geçirme eğilimi anlamına gelen epileptiform dalgaların görülmesi ile üzerinde durulan bir durumdur. Epilepsi hastalarında sıklıkla görülen bu bozukluk, beyindeki anormal elektriksel aktiviteye işaret etmektedir.

Dikenli ve keskin dalga gibi görüntülerin yer aldığı bozuk EEG çekimlerinde, epileptik nöbet ile EEG çekimi arasındaki süre de bulguların değerlendirilmesi açısından önemlidir.

Öte yandan hastanın uyku halindeyken çekilen EEG’sindeki dalgalar ile uyanık halinde çekilen EEG’sindeki dalgaların aynı olması da ciddi nörolojik hastalıkların varlığını düşündürebilmektedir.

EEG çekimi fiyatları 2023?

EEG fiyatları hastanın genel durumuna, prosedürün uygulanacağı merkez veya hastaneye ve yapılacak testin kapsamına göre farklılık göstermektedir.