Beyin emarı ortalama 30 dakika ile 1 saat içerisinde tamamlanmaktadır. Bu işleme yönelik olarak hastalar genellikle endişeli olsa da düşünülenin aksine süreç oldukça basit ilerlemektedir.
Cihaz içi iletişim sistemi sayesinde hasta, prosedür süresince teknisyenle sürekli olarak konuşabilmekte ve herhangi bir rahatsızlık durumunu doğrudan söyleyebilmektedir.
İki yönlü iletişime izin veren bu interkom sisteminin yanı sıra hastanın acil durumlarda basabileceği bir çağrı düğmesi de bulunmaktadır.
Tüm bunlara rağmen süreç hakkında endişe duyan hastalara ve özellikle de klostrofobisi olanlara ise kendilerini daha rahat hissetmeleri adına hafif dozlu sakinleştirici ilaç uygulanabilmektedir.
Beyin emarı nedir?
Manyetik rezonans görüntüleme (emar), vücuttaki organların ve yapıların ayrıntılı görüntülerini üretmek için büyük bir mıknatıs, radyo frekansları ve bir bilgisayar kombinasyonunu kullanan bir teşhis prosedürüdür.
Beyin emarı olarak bilinen işlem ise birçok kronik sinir sistemi hastalıklarının teşhisi için başvurulan, oldukça hassas bir tanı yöntemidir.
Felç, beyin tümörü, multiple skleroz gibi birçok hastalığın tanı aşamasında kullanılan beyin emarı, aynı zamanda gözler, iç kulak organları, hipofiz bezi ve beyin damarları ile ilgili sorunların tespitinde de yol göstericidir.
Günümüzde X-ray görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi ile karşılaştırıldığında oldukça detaylı sonuçlar alabilmeyi mümkün hale getiren MRI, bazı durumlarda kontrastlı madde enjeksiyonuyla da uygulanabilmektedir.
İlaçlı beyin emarı olarak bilinen bu işlemde kullanılan kontrast maddesi, genellikle nadir bir toprak metali olan gadolinyumdur. Bu madde vücut içerisinde girdiğinde, yakındaki su moleküllerinin manyetik özelliklerini değiştirerek görüntülerin kalitesini yükseltmektedir.
Bu, aynı zamanda tanısal görüntülerin duyarlılığını ve özgüllüğünü de artırmaktadır. Buna göre beyin emarı süresince kullanılan kontrast madde, aşağıdakilerin görünürlüğünü çoğaltabilmektedir:
- Tümörler
- Enflamasyon
- Kan damarları
- Bazı organlardaki kanlanma miktarı
Kontrast madde ayrıca multipl skleroz, inme, bunama ve enfeksiyonu teşhis etmeye de yardımcı olabilmektedir.
Beyin emarı nasıl çekilir?
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI), beyinde geçici bir manyetik alan oluşturmayı hedeflemek üzere bir elektrik akımının sarmal tellerden geçmesi ile çalışmaktadır.
Cihazın çalışması ile birlikte devreye giren bir verici ve alıcı, görüntülemeyi sağlayan radyo dalgalarının çift taraflı iletimini sağlamaktadır. Bu sayede eş zamanlı olarak bilgisayar ekranına düşen görüntüler ile beynin ve kafanın içerisindeki diğer yapıların detaylı incelenmesi mümkün olmaktadır.
Bu dijital görüntüler, beynin ilgili kısmına çok daha detaylı odaklanılmasını da olası hale getirmektedir.
Beyin emarı çekilirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, hazırlık aşamasıdır. Buna göre hastaların tüm metal eşyaları çıkarmaları ve kendilerine verilen özel bir önlüğü giymeleri beklenmektedir.
Kıyafeti uygun olan hastaların ise önlük giymeksizin emar çektirmeleri mümkün olabilmektedir. Kendinden hareketli emar masasına uzanan hastanın baş kısmı, baş bobini olarak da bilinen özel aparatlar sayesinde uygun konumda sabitlenmektedir.
Daha sonra masa, özel raylı bir kızak sistemi ile cihaz içerisine yerleştirilir. İşlem süresince hastadan tamamen hareketsiz kalması istenir.
Cihazın çalışma sisteminden dolayı prosedür süresince çok yüksek seslerin ortaya çıkması söz konusudur. Bu durumda hastanın konforunu sağlamak adına ise özel bir kulaklık kullanması önerilebilir.
Manyetik rezonans görüntüleme tarayıcısı, çalıştığı süre boyunca bazı metal nesnelerin ısınmasına veya olası hareketine neden olabilecek güçlü mıknatıslar ve radyo dalgası sinyalleri kullanır.
Bu, özellikle vücudunda implant metaller veya elektronik cihazlar bulunan kişiler için bir güvenlik sorunu oluşturabilmektedir.
Bu nedenle belli grup hastaların MRI çektirmesi söz konusu olmamaktadır:
- Kalp pili olanlar
- Koklear implantı veya orta kulak protezleri bulunanlar
- Beyin anevrizması nedeniyle klip kullananlar
- Kafa ve göz bölgesinde metal parçaları bulunanlar
- Vagal sinir uyarıcısı olanlar
Bunların yanı sıra belli grup hastalarında beyin emarı çektirmeden önce mutlaka uzman doktora veya MRI teknisyenine bilgi vermesi önemlidir.
Bu grup hastalar arasında ise hamileler, klostrofobisi olanlar ve sabit yatma konusunda vücudunda engeli bulunan kişiler yer almaktadır.
Beyin emarı neden çekilir?
Beyin emarı, belirli semptomlara dayalı nörolojik durumların teşhis edilmesine yardımcı olmak veya mevcut koşulların izlenmesi dahil olmak üzere birkaç farklı nedenden dolayı nöroloji uzmanları tarafından istenebilmektedir.
Bir beyin emarı ile kafanın içindeki yapıları görmek mümkündür:
1- Beyin ve beyne bağlanan kan damarları
2- Kafatası ve yüz kemikleri
3- İç kulak yapıları
4- Gözler ve optik sinirler başta olmak üzere onları destekleyen dokular
5- Kafa bölgesinde yer alan ve kraniyal olarak da bilinen büyük sinirler
6- Yumuşak dokular ve yağ, kemik, kas ve bağ dokusu gibi kafatası temelli yapılar
İlaçlı beyin emarı çektirenler nelere dikkat etmeli?
Beyin emarı çektirirken kontrastlı madde enjeksiyonu gerekiyorsa, hastanın el veya kol bölgesinde belirlenen uygun damara bir intravenöz kateter yerleştirilir.
Buradan, serum içerisinde verilen kontrast maddeler, genel olarak oldukça güvenli ilaçlardır. Öte yandan ilaçlı emar çekilmesi sırasında bazı hastalarda hafif ila şiddetli arasında değişen yan etkiler de meydana gelebilmektedir.
Ancak, şiddetli reaksiyonların çok nadir görüldüğünü söylemek mümkündür. Bununla birlikte iğnenin girdiği bölgede hafif bir morluk oluşması, işlemin olağan bir sonucu olarak kabul edilir.
Bazı hastalar ise kontrast enjeksiyonundan sonra ağızlarında geçici bir metalik tat hissettiklerini belirtmişlerdir.
İlaçlı beyin emarının söz konusu olduğu durumlarda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da mevcuttur. Buna göre hastanın önceden bir böbrek fonksiyon testi yaptırması önerilebilmektedir.
Bununla birlikte işleme aç karna ve bir refakatçide eşliğinde gelinmesi daha doğrudur. Prosedür öncesinde olası bir alerjik reaksiyona karşı hastaya birtakım testler yapılabilmektedir.
Ayrıca, bir gün öncesinden kafeinli içeceklerin tüketilmesine de ara vermek önemlidir. Bazı hastalarda kullanılan ilaca bağlı olarak mide bulantısı, baş dönmesi, şişlik, yanma hissi gibi yan etkiler görülebilir.
Böyle bir durumda hasta geçici müşahede altına alınarak gözlemlenmektedir.
Beyin tümörü emarda çıkar mı?
Beyin tümörü varlığının söz konusu olduğu durumlarda kullanılan tanı yöntemleri arasında beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme prosedürü bulunmaktadır.
Bununla birlikte emarın çok daha detaylı görüntü sağlama özelliği sebebiyle bu konu ile ilgili olarak uygun hastalarda daha sık tercih edildiğini de söylemek mümkündür.
Her ne kadar bazı özel tümörlerde beyin tomografisi ile çok değerli bilgiler elde etmek mümkün olsa da günümüzde standart olarak ilk başvurulan görüntüleme yöntemi emardır.
Emarda beyinde leke ne demek?
Emarda beyinde görülen lekeler, çoğunlukla takibi gerektiren bir özelliğe sahiptir. Buna göre lekenin görülmesinin ardından geçen 3-6 aylık süre içerisinde, boyutta ve görünümde herhangi bir değişiklik bulunmuyorsa ve leke sayısında artış yoksa, tehlikeli bir durum olmadığı söylenebilmektedir.
Öte yandan tüm bu özelliklerde değişikliklerin olduğu durumlarda ve lekenin ilaçlı emarda görülmesi sonucunda ise multiple skleroz, beyin damar iltihabı veya beyin tümörü gibi olası durumlar akla gelmektedir.
Böyle bir ihtimalde ise elbette ki ayırıcı tanıya odaklanılmakta ve lekenin yerleşim yeri, şekli ve büyüklüğü detaylı olarak incelenmektedir.
Yalnızca baş ağrısı ile başvuran hastalarda görülen bu lekeler, çoğunlukla önemsizdir. Bu durum, hastada damar sertliği ihtimalinin kuvvetli olduğuna bir işarettir.
Bununla birlikte migren hastalarında bu tip lekelere oldukça sık rastlanmaktadır. Zaman içinde lekelerin çoğalması durumu gözlemlendiyse, tedbir amaçlı aspirin kullanımı da önerilebilmektedir.
Bir başka açıdan bakıldığında lekelere eşlik eden konuşma bozukluğu, kol ve bacak güçsüzlüğü, görme kaybı, dengesizlik, bilinç bulanıklığı ve felç ise oldukça ciddi durumların habercisi olarak değerlendirilmektedir.
Eğer kişide bu ve benzeri nörolojik bulgular yoksa ve muayenede herhangi bir anormallik tespit edilmediyse emardaki lekelerin önemli olmadığına kanaat getirilebilmektedir.
Beyin emarı ile hangi hastalıklar teşhis edilebilir?
Gelişen teknoloji ile birçok hastalıkta erken tanı ve tedaviyi mümkün kılan MRI, birçok nörolojik hastalıkta da tanı koyma ve izleme imkanı sunmaktadır.
Buna göre beyin emarı ile teşhis edilebilen durumlardan bazıları şunlardır:
- Beyinde bir kan pıhtısının bulunması veya beyin anevrizması
- Beyin kanaması veya enfeksiyonlar
- Epilepsi ile ilişkili beyin hasarı
- Beyin tümörleri ve kistleri
- Multipl skleroz (MS) gibi belirli kronik nörolojik durumlar
- Bunama, inme veya hidrosefali
- Hipofiz adenomu gibi hipofiz bezi sorunları
- Travmalara bağlı beyin hasarları
- Chiari malformasyonu ve kortikal gelişim malformasyonları gibi beyin gelişimi veya yapısı ile ilgili sorunlar
Öte yandan hastada migren veya kronik baş ağrıları gibi şikayetler varsa, nöbet geçirme söz konusuysa, vertigo veya sık sık şiddetli baş dönmesi atakları varsa, açıklanamayan işitme kaybı sorunu izleniyorsa ve göz muayenesi ile açıklanmayan görme sorunları varsa beyin emarı ile inceleme yapılması, uzman hekim tarafından tavsiye edilebilmektedir.
Bunların dışında ise hipotalamus ve hipofiz bezi ile ilgili hormonal dengesizlikler, düşünce ve davranışlardaki ani ve dikkat çeken değişiklikler ve aşırı zayıflık ve yorgunluk gibi şikayetlerin sonucunda da tanı koymak amacıyla beyin emarı çekilmesi söz konusu olabilmektedir.