akciğer hava kisti

Akciğer hava kisti, akciğerde kalıcı değişikliklere neden olabilecek ciddi bir durumdur. Bu süreçte genişleyen hava boşlukları, oksijen ve karbondioksit alışverişinde akciğerlerin verimini düşürebilmektedir.

Engellenen hava akımı ise vücudun geri kalanı için mevcut olan oksijen miktarını azaltır. Öte yandan amfizemle yaşayan insanların, pnömotoraks adı verilen çökmüş bir akciğer geliştirme olasılığı daha yüksektir.

Şiddetli amfizemli kişilerde akciğer fonksiyonları zaten tehlikede olduğundan, çökmüş bir akciğer yaşamı tehdit edici olabilir.

Akciğer hava kisti nedir?

Büllöz amfizem olarak da bilinen akciğerde hava kisti, sıvı veya hava ile dolu olan kabarcık benzeri boşluklardır. Büller tipik olarak akciğerin üst loblarında büyümekte ve genellikle göğsün bir tarafının en az üçte birini kaplamaktadır.

Kimi zaman 10-15 santimetreye kadar büyüyebilen bu kistlerin iltihaplanması veya yırtılması durumunda ise akciğer fonksiyonlarında bozulmalar meydana gelebilmektedir.

Öyle ki hava keselerinin bulunduğu akciğerde kanın tam olarak temizlenebilmesini sağlayan gaz alışverişi yapılamadığı nedenle ve keselerin aynı zamanda sağlam akciğere baskı oluşturması sebebiyle zaman içerisinde hastanın solunumunda da güçlük ortaya çıkabilmekte ve buna bağlı nefes darlığı gelişebilmektedir.

Akciğerler, alveol adıyla bilinen ve oksijen ile karbondioksit alışverişine yardımcı olan çok sayıda küçük hava kesesinden oluşmaktadır. Amfizem ise alveollere zarar veren ve akciğer dokusunu tahrip edebilen bir durumdur.

Özellikle akciğerin en üst kısımlarında olağandışı geniş hava boşlukları oluşturacak düzeyde şişen hasarlı alveoller ise büllöz amfizemi (BE) veya akciğer hava kistleri olarak tanımlanmaktadır.

Bunlar, alveol duvarları yıkıldığında meydana gelmekte ve bül adı verilen büyük hava ceplerinin oluşumu ile sonuçlanmaktadır. Hava kistleri bir veya her iki akciğerde birden ortaya çıkabilmektedir.

Öte yandan bir akciğerdeki hava kisti, diğer akciğerin genişlemesini kısıtlayabilmekte ve her iki organda da solunum güçlüğüne neden olabilecek fonksiyon bozukluğuna yol açabilmektedir.

Akciğer hava kisti belirtileri?

Akciğer hava kistleri, bir veya daha fazla küçük bül ve aşırı büyümüş tek bir bül şeklinde olabilmektedir. Bunlar, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli semptomların oluşumuna sebep olmaktadır:

  • Göğüste ağrı ve basınç hissedilmesi,
  • Nefes almada zorluk veya nefes darlığı,
  • Şişkinlik hissi,
  • Balgam üretiminin artması ve kronik öksürük,
  • Mide bulantısı veya iştahsızlık,
  • Hırıltısı nefes alma,
  • Yorgunluk ve
  • Tırnak yüzeyinin görünümünde değişiklikler.

Büllöz amfizem ayrıca aşağıdaki bazı komplikasyonları da doğurabilmektedir:

  • Enfeksiyon oluşumu,
  • Akciğerin iflas etmesi ve
  • Akciğer kanseri.

Akciğer hava kisti neden olur?

Akciğer hava kisti oluşumunun en temel nedeni sigara ve tütün ürünleri kullanımıdır. Ayrıca alfa-1 antitripsin adıyla bilinen, karaciğerde üretilen ve kan dolaşımına salınan bir proteinin eksikliği de aynı soruna sebep olabilmektedir.

Bununla birlikte birtakım genetik bozukluklar, bu rahatsızlığın meydana gelmesinde rol oynamaktadır. Öyle ki akciğerdeki bül gelişimi ile ilişkili durumlar şunları içerebilmektedir:

  • Marfan Sendromu: Vücut büyümesini engelleyen bir bağ dokusu bozukluğudur. Bağ dokusu, iskelet yapısına ve vücuttaki tüm organlara destek sağlamaktadır. Marfan sendromu gibi bağ dokusunu doğrudan etkileyen hastalıklar ise kemiklerin, kasların, cildin, gözlerin, kan damarlarının, kalbin ve diğer tüm organların hasar görmesine yol açmaktadır.
  • Ehlers-Danlos Sendromu: EDS olarak da bilinen bu sendrom, anormal kolajen işlevine neden olan bir grup kalıtsal durumdur. Cildi, eklemleri, kemikleri, kan damarlarını ve organları destekleyen ve yapılandıran bağ dokularını olumsuz etkileyebilmektedir. Bu hastalığa sahip kişilerde, eklem hareketliliğinde artış yaşanabilmekte ve deride elastikiyet artışı ile kolay hasar gelişme riski görülebilmektedir.
  • HIV Virüsü: İnsan immün yetmezlik virüsü olan HIV, vücudun enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olan hücrelere saldırarak kişiyi diğer enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirmektedir. Kontrol altına alınamadığı takdirde bu hastalık, AIDS hastalığına (edinilmiş immün yetmezlik sendromu) yol açabilmektedir.

Akciğer hava kisti tedavisi?

Tedavi sürecinde öncelikle akciğerlere giren ve çıkan hava akışına yardımcı olabilmek adına hava yollarını genişletmek, hava yollarındaki iltihabı iyileştirmek ve nefes darlığını hafifletmek hedeflenmektedir.

Bunun için inhale ilaçlardan yardım alınabilir. Eğer hastanın oksijen doygunluğu düşük seyrederse, böyle bir durumda oksijen desteği sağlanabilmektedir.

Öte yandan oluşan hava kistleri büyükse veya aşağıdaki komplikasyonların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyorsa, cerrahi seçenek de tercih edilebilmektedir. Buna göre komplikasyonlar şunları içerebilir.

  • Pnömotoraks veya çökmüş bir akciğer
  • Hemoptizi veya enfeksiyon oluşumu

Cerrahi yöntemde ise bülektomi adı verilen ve kistin çıkarılmasını içeren bir prosedür uygulanmaktadır. Ayrıca bu süreçte amfizemin en çok etkilediği dokunun bir kısmı da ihtiyaç halinde alınabilmektedir.

Bu, akciğer hacmi küçültme ameliyatı olarak da bilinmektedir. Özellikle ciddi akciğer hasarı durumlarında, bu operasyon ile kişilerin daha kolay nefes alması sağlanmaktadır.

Alternatif olarak, yapılan bronkoskopik akciğer hacim küçültme ameliyatı ise şiddetli amfizemi bulunan hastalar için bir minimal invaziv prosedürüdür.

Tüm bu tedavi seçeneklerinin öncesinde ise göğüs röntgeni ve BT taramaları gibi görüntü yöntemleri ile tanı konulabilmektedir. Ayrıca, teşhis sürecinde istenecek solunum fonksiyon testiyle de hastanın akciğer performansı kontrol edilebilmektedir.

Akciğerin ne kadar iyi çalıştığını gösteren ve invaziv olmayan bu test sayesinde akciğerin hacmi, kapasitesi, oksijen ve karbondioksitin emilim ve salınım değişkenleri ile akış oranları değerlendirilebilmektedir.

Akciğer hava kisti bitkisel tedavisi?

Akciğerde hava kisti bitkisel tedavi konusunda bilimsel kanıtlanmış bir tedavi seçeneği bulunmamaktadır.

Ancak, mutfakların vazgeçilmeyen aromatik otu olan kekik, antioksidan bileşik kaynağına sahip olan oldukça şifalı bir bitkidir. Kekikteki benzersiz uçucu yağ karışımının, solunum yollarındaki mukus temizliğini desteklediği de bilinmektedir.

Ayrıca hava yollarının gevşemesine yardımcı olarak akciğerlere hava akışını da iyileştirebilmektedir. Bu da hava kistlerinin sebep olduğu daralmalara karşı kişide rahatlama sağlayabilir.

Öte yandan İngiliz Sarmaşığı ismiyle bilinen bitkinin, bozulmuş akciğer fonksiyonları üzerinde etkili olduğu ve tıpkı kekik gibi hava yolu daralmalarında iyileşme sağladığı düşünülmektedir.

Geleneksel Asya bitkisi olan ginseng de akciğer fonksiyonlarını olumlu destekleyen bitkiler arasındadır. Yine Asya’nın vazgeçilmez bitkilerinden zerdeçal ise iltihap azaltma özelliğinin yanı sıra içerdiği güçlü antioksidanlarla akciğer sağlığına katkı sunmaktadır.

Elbette ki tüm bunların ve yararları bilinen diğer bitkilerin rastgele kullanılmamasına özen göstermek gerekir. Öyle ki tedavinin uzman bir hekimin kontrolünde planlanması ve reçete edilen ilaçların yanı sıra önerilen diğer alternatiflerin dışına çıkılmaması büyük önem taşımaktadır.

Bu noktada bitkisel tedavilerin tamamen zararsız olmadığı ve bilinçsiz uygulamalarda vahim tabloların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.

Akciğer hava kisti ameliyatı riskleri?

Cerrahi prosedürlerde bu hastalık için genellikle riskler oldukça azdır. Öte yandan hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve kalp veya böbrek hastalıkları, hipertansiyon, diyabet ve solunum güçlüğü gibi diğer sorunlarının bulunup bulunmamasına bağlı olarak farklı komplikasyonlar da oluşabilmektedir.

Operasyonun ardından akciğerde hava kaçağının gelişmesi durumunda uzun süreli hastane yatışı söz konusu olabilmektedir. Bunun yanı sıra yine ameliyat riskleri arasında enfeksiyon oluşumu ve drenin uzun süreli takılı kalması ihtiyacı da ortaya çıkabilmektedir.

Akciğer kisti kansere dönüşür mü?

Büllöz amfizemin akciğer kanseri için önemli bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Akciğer kanseri ile ilişkili bu grup hastalarda amfizematöz bül insidansının, büllöz hastalığı olmayan kişilerden kat kat fazla olduğu, yapılan araştırmalar ışığında söylenebilmektedir.

Buna göre hava kistinin kansere dönüşmesine sebep olan üç olasılıktan söz edilebilir: